Fücur-Facir
Fücur, hakdan dönmek, doğru yola yarıp çıkmak, isyan etmek, terbiyesizlik, edepsizlik etmek, yalan söylemek, zina eylemektir. Edepsizlik anlamındaki bütün kötü ve şer işler için kullanılır. [216] Kur'ân'da türevleriyle birlikte ve hepsi de Mekkî sûrelerde olmak üzere yaklaşık 24 âyette yer almaktadır. "Bir şeyi genişliğine yarmak, kesmek, parçalamak, kötü yapmak, hakka aykırı davranmak, günah işlemek gibi anlamlara delalet eder.[217] Bu kavram Kur'ân'da iki yerde[218] kâfirlerle beraber, bir yerde Allah'tan ittika edenlerle ve onlara zıt olarak[219] gelmekte, bir yerde cennetteki iyi kulların aksine cehennemlikleri göstermektedir.[220] Aynı kökten gelen "inficar" ve "tefcir" ise "yarılmak, açılmak, parçalanmak" anlamlarını kapsar. Aynı fiilin üçlü halinin bir diğer mastar şekli olan "fucur", örtüyü, özellikle utanma ve haya örtüsünü veya din, diyanet örtüsünü yarmak manasını ihtiva etmektedir. İşte Kur'ân'da bunlara "facir" denilir. Çoğulu ise "fuccar" veya "fecere"dir.[221] Câhiliye şiirinde de buna yakın bir manada kullanılmıştır. Nitekim Lebîd b. Rabi'a bir beytinde şöyle demektedir: "Eğer ön tarafa binersen (görüntüyü engelleyecek şekilde) büyük bir yer kaplarsın. Arkaya bindiğin takdirde de yükün dengesini bozup çuvalın eğilmesine sebep olursun."[222] Tesbitlerimize göre bu kavram Kur'ân'da iki manda kullanılmıştır: a- el-Fecru: Şafak atması veya tan vaktinin sökmesi, yani karanlık örtüsünün yarılarak, sabahın ortaya çıkması demektir. b- el-Fucûr: Hakdan, hak dairesinden çıkmak, doğru yoldan sapmaktır.[223] İşte bu ikinci mana özellikle bizim konumuzu teşkil etmektedir. Zira bu, Kur'ân'da özel bir anlam kazanmış ve ıstılah halini almıştır, diyebiliriz. Çünkü böyle bir şahıs, haya, utanma veya din perdesini yırttığından, artık o kişinin önünün alınması güçleşir ve o, "...Utanmazsan dilediğini yap."[224] hadisinin kapsamına girmiş demektir. Ve böylelikle de o şahıs, kendisini yavaş yavaş günahların içerisinde bulur. Netice olarak, lügat anlamıyla ıstılah manası arasında bir bağlantıdan söz edilebilir. Ancak Kur'ân'ın "facir" dediği kişiler, din ve haya perdesini yırtarak dinin dışına çıkmış kimselerdir. Böylece "facirler" hayırla şerri, birbirinden ayıran, din perdesini yırtarak, parçalayarak kötü yola sapmış ve bataklığa gömülmüş olan şahıslar olarak karşımıza çıkmaktadırlar.[225]
16.02.2009 tarihinden beri 4205 defa okundu. Son takip: 18.11.2024 - 07:33