Heleke

Heleke, dört şekilde tefsir edilir: 1. Ölmek "Eğer bir erkek helak olur da (ölür de)..." [277] "Yahut helak olanlardan (meyyitlerden/ölmüş­lerden) olacaksın." [278] "Hiçbir karye yoktur ki Biz onu (onun ahalisini) helak edecek (Kıyamet Gününden önce öldürecek/ olmayalım."[279] "O'nun vechi müstesna (Allah hariç -şüphesiz O ölmez-) herşey helak olacaktır (bütün canlı var­lıklar ölecektir)."[280] 2. Azâb "İşte o kumlar, Biz onları helak ettik (senden ev­velki ümmetlerin yaşadığı memleketlerdeki o kâfir toplumlara azâb ettik), zulmettiklerinde (şirk koş­tuklarında). Ve onların helakleri (o kâfir toplumların azâbları) için bir mev'ıd (vakit) tayin et­miştik." [281] "Biz hiçbir karyeyi (geçmiş ümmetlerin yaşadık­ları karyelerdeki kâfir toplumları) malum bir kitabı olmaksızın helak etmedik (azaba uğratmadık)." [282] "Rabbin kurâ'ları helak edecek (memleketlerin ahalisini azaba uğratacak) değil; ana noktasında bir rasûl çıkarmadıkça." [283] "Kendilerinden (Mekke kâfirlerinden) evvel karn'dan nicesini helak ettik (azâb ettik)." [284] 3. Dall/kaybolmak "Benim sultânım da (hüccetim/delilim de) helak oldu (kayboldu -gösterebileceğim bir delil yok)." [285] 4. Fesâd "Harsı ve nesli helak (ifsad) eder." [286] "Ben yığın yığın mal helak ettim (çok mal ifsad ettim)tükettim)..." [287]


16.02.2009 tarihinden beri 2614 defa okundu. Son takip: 18.11.2024 - 08:11