Lebs

Lebs, hayret, şüphe ve tereddüt demektir. Lebs, karıştırıp şüphe­ye düşürmek demektir. Çelişkili olmak, çelişkiye düşürmek anla­mı da vardır. Lebs, dört manada tefsir edilir: 1. Karıştırırlar / karıştırıyorlar "Hakka bâtılı telbis/lebs etmeyin (karıştırma­yın)!" [27] "Niçin hakka bâtılı telbis/lebs ediyorsunuz (karıştırıyorsunuz)?" [28] "İmân edenlere ve îmânlarına zulm telbis/lebs etme­yenlere (şirk karıştırmayanlara)..." [29] 2. Sükûn bulmak/sükûnete ermek "Onlar (kadınlarınız) sizin için bir libâstır (sükûnet sebebidir); siz de onlar için bir libâssınız (sükûnet sebebisiniz)." [30] "Geceyi sizin için bir libâs (sükûnet zamanı) ya­pan O'dur." [31] "Geceyi bir libâs (sükûnet zamanı) yaptık." [32] 3. Giyilen elbise "Size avret yerlerinizi örtecek libâs (elbise) ile rîş lütfü ihsan ettik." [33] "Sündüs ve istebraktan lebs ederler (elbise giyerler)." [34] 4. Sâlih amel "Takva libâsına (sâlih amele) gelince..." [35]


16.02.2009 tarihinden beri 2576 defa okundu. Son takip: 21.11.2024 - 09:44