Sakk

Sâkk[43], topuktan baldı­ra doğru bacağın incik yerine de­nir. Bundan ağacın sakı gibi her­hangi bir şeyin aslına da sak deni­lir. Keşşaf sahibi; "keşif an sâkk" ve "ibda'ani'l-hidam" (baldırlar­dan açmak) tabirleri için, "emrin şiddetinden ve musibetin suubetinden (zorluğundan) meseldir. Bunun aslı, suçluların azabın deh­şet ve şiddetinden ve başlarına gelecek hezimetten kaçarken paçalarını sıvamaları ve o sırada baldırların açmaları anlamındadır." demiştir. Fahreddîn Râzî de; "sâkk", şiddet, bir şeyin aslı, arşın sakı, cehennemin sakı gibi manalarına geldiğini söylemiştir. Hatim bir şiirinde; "Harb'in kardeşi harb ile dostluk kurmuş, kaynaşmış. Harb, yiğit birisi. Eğer harb onu ısırırsa o da onu ısırır. Eğer harb paçalarını sıvarsa o da paçalarını sıvar (sakaha)" demiştir. İbni Rukayyat da: "O dehşet ihtiyara oğullarını unutturur. Gözden sakınılan kızlara baldır­larını açtırır" demiştir. O halde "yevme yükşefu an sakin" ifadesinin anlamı, emr-i hak şiddetlenip büyümeğe başladığı gün demektir. Kıyamet gününden kinayedir.


16.02.2009 tarihinden beri 2829 defa okundu. Son takip: 21.11.2024 - 10:42