Samed
Samed, ihtiyaçların giderilmesi için kendisine baş vurulan efendi demektir. Şâir şöyle der: Dikkat edin! Ölüm habercisi, sabahleyin erkenden Esedoğullarımn iki değerli kişisi olan Amr b. Mes'ûd ile Seyyid Samed'in ölüm haberini getirdi.[78] Samed, Allah'ın isimlerinden birisidir. Sözlük anlamı olarak iki kullanımı vardır. Birincisi "hamd" vezninde, kasd manasına "samd" masdarının, masmudi ileyh, yani, kasd, doğrudan roğruya kendisine olan demektir. "Samede samdehu" tabiri, dosdoğru, düpedüz, hiçbir sapma olmadan ona yöneldi, teveccüh etti demektir. Bir kavmin en büyük efendisine "samedü'l-kavm" denilir. Mutlaka kadri, konumu, değeri yüksek, en şerefli manasına gelir. İkincisi, hiç cevfi, boşluğu olmayan, eksiksiz gediksiz, nüfuz edilmez şeye denir. "Musmet" gibidir. Bu durum Türkçe'de "som" diye ifade edilir. Som, yekpare, kavi, bütün, içi dolu, kaplama olmayan, katışıksız diye tarif olunmuştur. Som altın, som gümüş deyimi gibi. Bu anlamda, "samed" tıkamak manasına olan "samd" masdarı ile de ilişkilidir. Şişenin tıkacına, tıpasına "sımad" denilmesi bundandır. Harp ve kıtal ortamında asla susamayan, acıkmayan kimseye de denilir. Mutlaka yemeyen içmeyen anlamındadır. Buradan lazım/geçişsiz olarak daim ve baki anlamına da gelir. Müfessirlerin çoğunluğu İhlas Sûresi'ndeki "samed" deyimini birinci anlamda alarak, sıfat-ı subûtiyye olduğunu, bir kısmı da ikinci anlamda alarak sıfat-ı selbiyye olduğunu söylemişlerdir. Ancak her iki anlamı da esas kabul etmek gerektiğini, hem subûtiyye hem selbiyye manalarını içine alacak şekilde tefsir edilmesi gerektiğini ifade edenler de vardır. Bize göre de layıkı, en uygun anlamı budur. Bu nedenle "Allahü's-samed" ayeti, "O, hep bir, her şey kendisinin ve her dileğin makamı, mercii, hiç eksiksiz maksudi her şeyi kuşatan şanlı ve uludur. Hakikatte en mükemmel ve samed olan odur" şeklinde ifade edilebilir.[79]
16.02.2009 tarihinden beri 6029 defa okundu. Son takip: 21.11.2024 - 09:07