Şiyâ'

Şiyâ'[62], "şî'a’nın çoğu­ludur. Şi’a birisinin arkasından gi­derek bir emîre veya reise taraftar olan fırka, topluluk demektir. [63] Şiyaan, beş şekilde tefsir edilir: 1. Ayırmak, grup grup yapmak, fırka fırka yapmak "Dînlerini terikaya düşürüp/ayırıp şiy'a şiy'a olanlar (Yahudi, Hristiyan, Sabii, Mecusi gibi fırka ve hizibler oluşturanlar) var ya..." [64] "Ve müşriklerden olmayın. Onlar ki dînlerini tefrika­ya düşürmüş/ayırmış ve şiy'a şiy'a olmuşlardır (hizib ve fırkalar oluşturmuşlardır)." [65] "Şüphe yok ki Fir'avn o arzda üstünlük sağlamaya kalkıştı ve onun ahalisini şiy'a şiy'a yaptı (biri Kiptiler, diğeri İsrâîloğulları olmak üzere fırkalara ayırdı)." [66] "Andolsun ki senden önce, evvelkilerin şiy'aları (fırkaları: Nûh kavmi, Hûd kavmi ve diğer ümmetler) içinde de (rasûller) gönderdik." [67] 2. Ceyş (taraftar, yandaş, kavimdaş) "(Mûsâ) orada dövüşen iki adam (iki kâfir)[68] bul­du. Bu kendi Şia'sından (İsrâîloğullan'ndan, diğeri ise o'nun düşma­nından bir Kıptî) idi. Kendi şî'asmdan (ceyşinden/kavminden/taraftarından); Musa'nın ceyşinden (kavminden/taraftarından)) olan kişi, düşma­nından olan kimseye (o Kıpiîye) karşı kendisin­den istiğâse taleb etti."[69] 3. ehl-i Mekke "Andolsun ki şiyalarınızı (eşyâ'a) helak ettik (ey ehl-i Mekke)." [70] "Bundan önce (ehl-i Mekke’nin) şiyalarına yapıldığı gibi..." [71] "So a her şiya'dan (ehl-i Mekke’nin her şiya'sından)..." [72] "Şüphesiz İbrâhîm de o'nun şiya'sından (o'nun milletinin ehlinden; İbrahim de Nuh'un milletinden) idi."[73] 4. Şuyû' bulma, intişar etme, yayılma[74] "Şüphesiz ki, o fahişenin (iğrenç/çirkin şeylerin/zina iftirasının) îmân edenler içinde teşyi' olmasını (yayılmasını/intişar etmesini/şüyu' bulmasını) sevenler..." [75] 5. Muhtelif hevalar(ın peşinden git­mek) "Yahut sizi şiya'lar (muhtelif hevaların, yanlış görüşlerin, fırkaların peşinden gidenler) halinde bir­birinize katıp..."[76]


16.02.2009 tarihinden beri 2791 defa okundu. Son takip: 21.11.2024 - 10:09