Tekteunne’s-sebil

[153] .. . Onlar çirkin fiilleri yani livata vasıtasıyla insanlara muhalefet ediyorlardı. Takta'unne’s-sebil’in; "Kadınları ihmal etmekle çocuğun yolunu (doğumunu) kesiyorsunuz" (an­lamına geldiği de) söylenir. [154] Katu's-sebil: İnsanları öldürme ve malları yağmalama gi­bi eşkıyalık ameliyesidir. Yoldan gelip geçenleri fuhuşa sü­rükleme anlamında olduğu da söylenir. Hasan (Basri)'den, "ürün vermeyen bir yere yönelmekle nesli kesintiye uğrat­maktır" şeklinde rivayet edilmiştir. [155] Semerkandi de ayetin bu bölümünün yorumu ile ilgili görüşlerini zikrederken eşkiyalık, gelip geçenleri fuhuşa sürükleme gibi durumlara işaret etmenin yanı sıra bunun "neslin kesintiye uğratılması" anlamında da anlaşıldığını ri­vayet ediyor. [156] ...kadınları terkederek çocuğun yolunu kesmektir. [157] Görüldüğü gibi ilk dönem müfessirleri bu terkibi daha çok mecazi anlamıyla yorumlamışlardır, özellikle Ferra gi­bi büyük bir dilci ve müfessirin bütün ilgisini terkibin de­yimsel anlamında yoğunlaştırması oldukça manidardır. Deyimin Türkçe'ye çevirileri ise şu şekilde olmuştur: Elmalı, D.İ.B., Bilmen, Davudoğlu, Ateş, Bulaç, T.D.V, Y. Öztürk, Atay, A. Öztürk, Koçyiğit, Hizmetli, Varol ve Piriş: ... yolu kesecek misiniz? Çantay: ... yol kesecek misiniz? Yoldan geçenleri bile şehvetiniz yüzünden çevirip fenalık yapacak ve onları yola gitmekten men edecek;[158] Katl ile, Şekavetle, gasb ile[159] Yahud meşru'dan vaz­geçerek neslin üreme yolunu atıl bırakacak, [160] Yavuz: (mal aşırmak için) yolu kesecek misiniz ?.. Elimizdeki mevcut meallerden sadece ikisinde "yol kes­mek" terkibi ile ilgili bilgi verme ihtiyacı hissedilmiş. Bun­lardan birincisi Çantay'dır ki bu zat dipnotta, terkibin her iki veçhesinin de zikredildigi görüşlere yer vermiştir. Yavuz ise parantez açarak terkibin kendi tercihini yansıtan anla­mını zikretmiştir. Bu iki zat dışında kalan mütercimlerimizin meallerinde konuyla ilgili herhangi bir bilgiye rastlanmamaktadır. Demek ki bunların tümü "yol kesmeyi" bir eşkiyalık ameliyesi olarak anlamışlar ve bunun dışında herhangi bir anlama gelebileceği ihtimalini ya göz önünde bulundurma­mışlar ya da bildikleri halde sarf-ı nazar etmişlerdir. Oysa ki ilk dönem tefsir otoritelerini dikkate aldığımız­da ayetin deyimsel ifadesinin daha canlı tutulduğunu görü­yoruz. Dolayısıyla bizce terkibin tercümesi yapılırken bu yönünün de gözönünde bulundurulması oldukça büyük bir önem arzetmektedir. Bu bağlamda, terkibin tercümesinin aşağıdaki şekillerde de yapılabileceğini, hatta bunların daha sahih ve anlaşılır olabileceğini söyleyebiliriz: - Siz, erkeklere (azgın bir şehvetle) yaklaşıp (cinsler ara­sında tabii olan) yolu kapatmıyor musunuz? (Esed) - ... neslin üremesini engelliyorsunuz. - ... (doğacak çocuğun) yolunu kesiyorsunuz. -... neslin çoğalmasını engelliyorsunuz, vs. Örnek: Siz erkeklere (şehvetle) yaklaşıp neslin çoğalmasını en­gelleyecek ve meclisinizde bu utanç verici suçları işleyip du­racak mısınız?.[161]


16.02.2009 tarihinden beri 2221 defa okundu. Son takip: 19.11.2024 - 12:05