Telaqqî

Telaqqi, aslında karşılamak manasınadır. Arapların, "Hacıları karşılamak için çıktık" şeklindeki sözlerinde bu mânâda kullanılmıştır. Bu kelime daha so a, birşeyi alıp kabul etme mânâsında kullanıldı. Araplar, "Falandan mektup aldım ve kabul ettim" mânâsına, "Telaqaytu risâleten min fulân" derler. Telaqqî, iki şekilde tefsir edilir: 1. Karşılaştırılma, buluştu­rulma, kavuşturulma, erdirilme "Ona ise sabırlılardan başkası telaqqî ettirilmez (o da sabırlılardan başkasına verilmez/bahşedil­mez)." [164] "Ona ise sabredenlerden başkası telaqqî ettirilmez"[165] "Muhakkak ki sen o Kur'ân'a, hakîm-alîmin ledünnünden telaqqî ettirilmektesin (bu Kur'ân sa­na, hakîm-alîm Allah yanından/tarafından veril­mektedir/bahşedilmektedir)." [166] 2. Nüzul/inmek "Aramızdan zikr o'na mı ilqâ edildi (indirildi)?!" [167] "Emrinden ruhu ilqâ eder (emri ile ruhu indi­rir)." [168]


16.02.2009 tarihinden beri 2313 defa okundu. Son takip: 18.11.2024 - 08:17