Zakkum

Zakkum, Tıhame çö­lünde biten küçük yapraklı acı ve kötü kokan bir ağaç ismidir. Ce­hennem halkının konukluğu olan ağaç/yiyecek, "zakkum" olarak adlandırılmıştır. Zalike bima kaddemet eydihim/eydiküm/yedâhu/yedâke:[1] ... Muhammed (as) ve mesajını inkarlarıyla, "ateşi" ge­rektiren davranışları, Allah'ın kitabını tahrif etmeleri vesa­ir küfür ile isyan türlerinden dolayı... [2] Ellerin zikredilmesi, fiillerin çoğunun onlar aracılığıyla işlenmesindendir. Tağlib yoluyla bütün fiiller eller aracılı­ğıyla işleniyormuş gibi gösterilmiş [3] ... Yani işledikleri günahlardan/isyankarlıklarından do­layı [4] ... Onlara deniyor ki bu azap (ellerinizin) yani sizin (Bima kaddemtüm) yaptığınız inkar ve (söylediğiniz) yalanlar­dan dolayıdır. Ellerin zikredilmesi kitabet (stilistik, üslûbi, letafet-i selikiyye) anlamıyladır. [5] Ahirette çekeceğiniz azap işlediğiniz günahlar sebebiyle­dir. "El" "insan" manasına yorumlanmıştır. [6] "Zalike bima kaddemet eydiküm" Burada da mecaz-ı mürsel vardır. Bir kısmının zikredilip bütününün kastedilmesi kabilindendir. İşlerin çoğu ellerle yapıldığı için burada, el­ler zikredilmiştir. [7] Müfessirlerin buradaki "yed/el" kelimesini mecazi anla­mıyla yorumladıkları ortadadır. Kötü ya da iyi yapılan tüm işler kişi ya da ondaki "kuv­vet"in sayesinde ifa edilir. Bizzat "el" ile yapılan sevap veya günahlar olabileceği gibi bunun dışında insanın kendine mahsus özellikleriyle işleyebileceği sevap veya günahlar da vardır. Ancak bütün bu durumlarda "el" kelimesi insana ve özelliklerine niyabeten kullanılabilir. Dikkat edilmesi gere­ken şey "el"in hangi durumlarda mecazi, hangi durumlar­da hakiki anlamıyla kullanıldığını bilmektir. Şimdi Al-i İmran: 3/182'yi baz alarak bu ifadenin Türkçe karşılıklarına bakalım: Elmalı: Bu sizin ellerinizin takdim ettiği .... Çantay: Bu, ellerinizin öne sürdüğünün (yaptığınız günah­ların) karşılığıdır. D.İ.B.: Bu, yaptığınızın karşılığıdır. Bilmen: Bu sizin ellerinizin takdim ettiği şey sebebiyledir. Yavuz: Size bu azap, yaptığınız günahların karşılığıdır. Davudoğlu: Bu (azap), ellerinizin takdim ettiğinin karşılı­ğıdır. Ateş: Bu, sizin ellerinizin yapıp öne sürdüğünün karşılığıdır. Bulaç: Bu, sizin ellerinizin önden sunduklarıdır. T.D.V.: Bu, dünyada iken kendi ellerinizle yapmış olduğu­nuzun karşılığıdır. Y Öztürk: Bu, kendi ellerinizin üretip önden gönderdiği yüzündendir. Atay: Bu, ellerinizle sunduğunuzun karşılığıdır. A. Öztürk: Bu, sizin ellerinizle yapıp öne sürdüğünüz şey­ler yüzündendir. Koçyiğit: Bu, kendi ellerinizin işleyip çıkardığı (amellerinizin karşılığı) dır. Hizmetli: Bu, kendi yaptıklarınız yüzündendir. Varol: Bu, sizin kendi ellerinizle işlediklerinizin karşılığıdır. Piriş: Bu sizin ellerinizle hazırladığınızdır. Buraya aldığımız tercümelerden bizce sadece üç tanesi; ayeti tam olarak anlamanın ve yorumlamanın, doğal olarak da doğru tercüme etmenin ürünüdür: Yavuz, D.l.B. ve Hiz­metli. Bu zevat "ellerin" bedenin tümünü temsil eden me­cazi/deyimsel bir ifade olduğunun farkına vararak buna gö­re tercüme etmiştir ki en doğrusu da budur. Diğer tercümelerin ise ifadenin temel esprisini yansıt­maktan uzak olduklarını belirtmekte fayda var. Özellikle Bulaç'ın "ellerinizin önden sundukları" şeklindeki tercü­mesi tamamıyla hatalıdır. Anlaşıldığı kadarıyla Bulaç "kad­demet" kelimesini iki ayrı kelimeyle ('önden' ve 'sundukla­rı') tercüme etmiştir. Diğer bir husus ise şudur: Dili, toplumun anlayış düze­yine indirgediğimizde yine mezkur tercümelerde aynı so­runlarla karşılaşıyoruz: Y. Öztürk günlük konuşma veya konferanslarında insanlara, "kendi ellerinizin üretip önden gönderdiği" şeylere dikkat edin, aksi takdirde cezalandırı­lırsınız mı, diyor yoksa davranışlarınıza, hal ve hareketleri­nize dikkat edin, günaha girmeyin mi diyor? Keza Bulaç, uyarıda bulunduğu birine "ellerinin önden sunduklarına" dikkat et, mi diyor, acaba... Bu ifadeyle ilgili alternatif tercüme önerilerimiz: - Bu, işlediklerinizin karşılığıdır. - Bu, yaptıklarınız yüzündendir. - Bu, yaptıklarınız (ameller) dolayısıyladır. - Bu, yapıp-ettikleriniz sebebiyledir vs. şeklindedir. Not: "Kesebet eydikum" Şura: 42/30 ve Rum: 30/41 de aynı şekilde ele alınmalıdır.


16.02.2009 tarihinden beri 2781 defa okundu. Son takip: 21.11.2024 - 08:50