Ezan

Ezan, iki şekilde tefsir edilir: 1. Duyurmak/işittirmek, işitmek, dinlemek, ilan etmek "Ve Rabbini dinleyip (ezinet) (Rabbinin buyruğu­nu dinleyip/Rabbine boyun eğip) haklandığı (kendisine yakışanı yapıp Rabbine itaat ettiği) vakit..." [179] "Sana ezan veririz ( Sana duyururuz) ki: Bizden şâhid yok." [180] 2. Nida' (yüksek sesle seslenmek, ba­ğırmak) "Bunun üzerine aralarında bir müezzin (cennet ile ateş arasında bir münâdi), "Allah'ın laneti zalim­ler üzerine olsun" diye ezan verir (nida' eder, bağırır/seslenir)." [181] "So a bir müezzin (münâdi), "Ey kafile! Siz muhakkak hırsızsınız" diye ezan verdi (nida et­ti (bağırdı/seslendi)."[182] "İnsanlar içinde ezan ver (nida' et, bağır/ses­len)!" [183]


16.02.2009 tarihinden beri 2976 defa okundu. Son takip: 09.05.2025 - 06:15